Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni Yıl Düsünseli

Resim
Neredeyse bir aydır herkes 2014'un nasıl geçtiğinden bahsedip 2015 dileklerini söyleyip duruyor. Bu konuda paylaşılan her şey beni derin düşüncelere itiyor. Her şeyi sorgulamaya başlıyorum.  Gerçekten mutlu muyum? Neler yaptım yıl boyu? Tamamen vakit kaybı mıydı? Neler öğrendim?  Hayatım boyunca her yılbaşında yani bilinçli olduğum her yılbaşında (bilinçli olmak=salak olmamak) yaşadıklarımı düşündüğümde içimi bir hüzün kaplardı. Artık buna son vermek istiyorum. Gerçekten vaktimi değerlendirmek istiyorum. Annem geçen yaz "Hayatınızdan mutlu değilsiniz Annem" demişti ve ben gerçekten hayatımın beni tatmin etmemesine mi yoksa annemin bunu söylerken nasıl üzgün olduğuna mı üzüleceğime karar verememiştim. (Daha sonra ikisine birden üzülmeye karar vermiştim tabi) Her zaman söylerim duygusal olarak sığ bir insan olduğumu. Ama bazen öyle cümleler kuruluyor ki pat diye içime oturuyor ve sanırım onlar oturduğu yerden hiç gitmiyor. Hayatımın hiçbir yılının gerçekten beni ta

Neler Oluyor Hayatta? #1 || Vizeler Mizeler

Resim
Vizeler var, ben oturmuş rapor yazıyorum. İlk vize haftasına kadar hayat o kadar boştu ki. Henüz hiç fatura gelmemişti eve, haliyle yüklü miktar gelir diye ödümüz patlıyordu. Ev arkadaşım da ben de pek çıkmıyorduk. Faturalar gelmemesine rağmen para da anca yetiyordu. Sonra vizeler geldi faturalar da geldi o dönemde, biz bir daraldık bir sıkıldık. Lan herkes her gün dışarda anasını satiyim, biz mal mal evde oturuyoruz. Spordan gelince, hindi fümeli marullu sandviç ve çikolatalı süt! Hele ben! Sabah evde olduğum zamanlar sabah sekizde kalkıp yürüyüşe gidiyorum geliyorum kahvaltı yapıyorum duş alıyorum yatıyorum. Kalkıyorum yemek yiyorum bilgisayardan dizi/film izliyorum akşam 11 dedin mi hop tekrar yatıyorum. Böyle bir düzen oluşturmuştum kendime. Gayet de sağlıklıydı, seviyordum. Sonra vizeler bir vurdu, peeeeeh! Uyku düzenimi dersin, sağlıklı beslenme mi dersin... Hepsi kuş oldu, uçtu! Gece yarılarına kadar kütüphanede çalış, sabah dörtlere kadar otur, sabah 7de k

Kimler Gelmis Kimler Geçmis?

Resim
Geçen yazılarda gerçekten kısa bir şekilde özetlediğim gibi taşındım, üniversiteye başladım. Pek fazla olmasa da yeni kişilerle tanıştım. Onları eklemezsek olmaz.  Okula başlamadan önce twitterdan bizim okuldan bölümden birkaç kız takip etmiştim, hepsinin üst sınıf olduğunu sanıyordum. Biri de yeniymiş beni geri takip etti ve dm attı. Konuştuk okul başlayana kadar. Okul başladığında da ilk hafta geldim ev tuttuk, evi temizledim falan(ev arkadaşlarım 20gün sonra geldi, yani yalnızdım ilk 20gün) cuma günü ancak okula gidebildim. O gün onunla buluştuk, sınıfa gittik. O tabi önceden herkesle tanışmış falan. Gidince hemen muhabbete başladı ve benım kimseyi tanımadığımı bilmesine rağmen beni kimseyle tanıştırmadı orada bir afalladım şaşırdım, kendim bir iki kişiyle tanıştım konuştum. Okula giderken durakta gördüğüm kızlar vardı. "Aaa biz sabah aynı duraktan bindiiiik!" diye acemice girdim lafa. (Not: O kızla hala görüşüyooooz gayet de iyi girmişim olaya) Sonra dersten çıkt

Moody is back, Bitches!

Resim
Geri döndüüüüm!  En son Temmuzda yazmışım! Temmuzda! O zamandan beri neler mi oldu? Tabiki üniversite sınavı açıklandı. Keçi inadımla ilk 10 sıraya diyetetik yazdım gerisine ailemin istediği gibi mühendislik yazdım. 10. tercihim geldi, şuan diyetetik okuyorum. Evet gençler, Moody diyetisyen oluyor! Bu kadar güzel bir olayı bu kadar kısa geçtiğime inanamıyorum. Hayatımda başıma gelen en güzel şeylerden biri oldu bu bölümü kazanmam. Tatilden döndük, bir ay sonra üniversiteyi okuyacağım şehre geldim babamla. Ev tuttuk, iki kızla beraber eve çıktım. Kızlardan birini babamın arkadaşı buldu, diğerini internetten bulduk. İlk ay sonunda internetten bulduğumuz kızı evden attık. -Bu kısımları kısaca geçiyorum çünkü o kadar ekşın oldu ki aklınız durur- Bin bir zahmet yerine yenisini bulduk (yine internetten, yok anam akıllanmadık, akıllanmadık!)   Bu yazıyı kısa keseceğim çünkü eve gittiğim zaman Spotty ile buluştuk ve söz verdim blog yazacağım diye. Başlangıç o

Kıymetlilerim ve "Arkadasım" Dediklerim

Resim
Bir şeyler anlatmadan önce çevremdekileri tanıtmam gerektiğini düşündüm. Olayların gelişimine göre ekleme yaparım, muhtemelen bu yazıyı sabitlerim. Kıymetliler; (2013-2014) Nimbus:  Benden bir yaş küçük, erkek. Beni en iyi tanıyan insandır kendisi. Her hareketimi çok iyi analiz eder, çok iyi bilir. Gelecek hareketlerimi öngörme konusunda da bir numara(Nasıl yapıyor bilmiyorum ama!). Herkesle çok iyi geçinir. O ve Black, gerçekten beni sevdiğinden emin olduğum ilk arkadaşlarım. (Daha önce kimse böyle hissettirmemişti.) Black:  Nimbus tanıştırdı bizi, ilkokul arkadaşıymış. Benden bir yaş küçük,erkek . Biraz değişik, absürd bir sahiplenme huyu var beni deli ediyor. Beni sevdiğini biliyorum, ben de onu severim ama çok uyuz yahu. Bazen sevgilisiymişim gibi davranıyor sonra azarı yiyor. Onunla ve Nimbusla henüz 2013un son aylarından beri arkadaşız.  Spotty: Tanıdığım tek blogger . Tanıştığımızda süper kahramanıyla tanışmış çocuk gibi hissetmiştim. Üniversite sınavına hazı

Moody Who?

Resim
Merhaba. Ben Moody. 94 doğumluyum. Samimiyetine en çok inandığım arkadaşlarımdan Spotty'nin yaklaşık on ay süren ısrarları ve çabaları sonucunda bu blogu açtım.  Yaklaşık bir yıldır kişisel blog açtım-açacağım-açıyorum . İnternetim yoktu, üniversite sınavına hazırlandım vs. Spotty diyor ki kendini tanıtmadan kişisel blog yazılamazmış. (Gezdiğim blogların hiçbirinde tanıtma yazısı göremedim. - spotty dahil. NEYSE) Kişisel Blog Yazmak (KBY101) Madde 1: Kendini tanıt. Sosyallikle (bu kelimeyi hiç sevmiyorum) - asosyallik (bundan nefret ediyorum) arasında gidip gelen, dengesizlikte (MOODYLİKTE) master doktora ot bok ne varsa yapmış, moodyliğin en yüksek mertebesine oturmuş bir kızım . (Cinsiyet belirtmek önemli tabi.) Böcektir eklembacaklıdır örümcektir her türlüsünden korkarım. Bir gün kalp krizi geçirirsem odama böcek girdiğinde geçiririm muhtemelen. Hatta az önce odama girdi bir tane. (Bu maddeyi yazmama o sebep oldu).  Elime geçirdiğim ilk kitapla odamın ucundan