Moody Tatilde


hooolaaa


Son yazımın en dibinde bahsettiğim gibi teyzemlerle ve annemlerle Antalya'ya gittik. Teyzemlerde köyden geldiler, orda buluştuk. Buluşmadan önce biz yol üstünde Deepo'ya uğradık. Ben, Moody I tabiki alışveriş yaptım. 
(Bu arada kendimi Moody I ilan ettim ama sorun yok değil mi?) 

Sonra teyzemler ile MarkAntalya'da buluştuk. MarkAntalya, yıllarca inşaat halinde kalmıştı ve tam biz Antalya'dan taşındıktan iki hafta sonra açılmıştı. Ben ve kardeşim, ikimiz de avm gezmeyi çok severiz o yüzden çok üzülmüştük. 




Bu yukarıdaki tatlı mı tatlı vw van ise plakadan da anlaşılabileceği gibi Pull&Bear'da idi. Daha önce BenRaif blogunun sahibi Raif ile konuşurken bahsetmiştim bu vandan. Ona göndermek için fotoğraflarını çektim hemen.

İndirim zamanı olduğu için mağaza acayip dağınıktı. Kıyafetlerin yarısı yerdeydi. Bu vanın içine de kıyafet falan asmışlar. Bence çok hoş olmuş ama vana yazık olmuş, yazık!


MarkAntalya'nın önünde bu flamingolar vardı. Flamingo hastası bir insanım, çekmesem olmazdı! 
Gönül isterdi ki makineyle çekelim; kaliteli olsun, ama yoktu yanımızda :(


En küçük halam Antalya'da yaşıyor. Gideceğimizi haber vermemiştik. Akşam ben halamı aradım "Aloooo hala napıyorsunuz müsaitseniz size geleceğiz" dedim kadın şoka girdi. 
Ciddi mi?
Gerçekten mi?
Burada mısınız?
Antalya'ya mı geldiniz?
-tekrar- Ciddi miiiii?
Bir türlü inandıramadım, kapıda gördüğünde hala şaşkındı. Babaannem de ordaymış, üç dört saat oturduk. Sonraaa teyzemlere geçtik gece orada kaldık. Bu fotoğraf da teyzemlerin bahçesinden.

 

Bu teyzemlerin yeni köpüşü (? - köpişi ? bebişi? köpeğiii!) T-rex !!
Tam bir canavar!! Kutuya koymak için yarım saat uğraştılar!! Tabiki ben ellemedim :)
Bu bebiş için mama almaya evcil hayvan dükkanına (evet pet shop demedim!) gitmiştik. 
Aşağıdaki fotoyu da orada çektim. 
(Fotoğrafta yüzüm belli değil, değil mi? Oh!)


 

Sonraa Çakırlar'a kahvaltıya gittik! Çakırlar, Antalya'nın şehirlilerinin hafta sonu asfalttan ve her yeri kaplayan betonlardan uzaklaşarak biraz oksijen çekip kafayı bulmak için gittikleri bir yer. 
Kahvaltıya gidiyorlar kısacası. 
Köylüler ürünlerini falan da satıyor, pazar kuruluyor. 
Mekanlarda da köy kahvaltısı, bazlama, gözleme vs veriliyor.
 Oturduğumuz yerdeki kahvaltı çok cılızdı (evet aynen). 8 kişi için 3 kişilik kahvaltı getirdiler; evde yapsak daha zengin bir kahvaltımız olurdu. O yüzden onun fotoğrafını çekmedim. 
Mekanın adı da Nilvana gibi saçma sapan bir şeydi. Yaratıcılığın köşesinden dönmüş çakmalığa doğru sapmış yani.


 Bunları gördüğümde hayatımda hiç tavuk görmemiş gibi koştum. Halbuki köyde yaşadığımız yıllarda babaannemin tavukları vardı. Daha doğrusu benzorla civciv aldırmıştım pazardan, onları büyütmüştük. Sabahları kalkıp kümese koşar, küçücük kümeste tavukları ittire kaktıra yumurta arardım. Bu tavuklar da o günleri hatırlattı bana. 


Geçtiğimiz günlerin meşhur traktör fotoğrafı. Bu fotoğrafın birkaç farklı açıdan çekilmiş versiyonlarını fotoğrafçılıktan anladığını düşündüğüm birkaç kişiye gönderdim. Benim en beğendiğim buydu, Rose ve Raif de bunu beğenince bloga bunu koydum. 
Dağ, portakal bahçesi ve traktör bulunduğumuz yeri anlatan güzel bir kompozisyon oluşturdu diye düşünüyorum. 
En sevdiğim fotoğraflarım arasına yerleşti bile.


Dolaşırken burayı gördük, çok hoşumuza gitti. Bir dahaki sefere burada oturmayı düşünüyoruz. Bahsettiğim mekanlarda çeşitli çardaklar var ama bence en güzelleri bunlardı.



Antalya'daki son durağımız, annemin kuzeni oldu. Annemin teyzesi oradaymış (aynı zamanda teyzemin kaynanası oluyor - evet! akraba evliliği var) onu aldık. Hem de annemin o kuzeninin kızı gelmişti, onu görmek istedik. İstanbul'da dizilerde falan yönetmenlik yaptığı için çok yoğun, çok nadiren geliyor. (Adını söylemeyeceğiiiiim!) En son beşinci sınıftayken görmüştüm heralde!


Bahçelerinde sıra sıra saksılar vardı. Çok hoşuma gitti. Bir sürü fotoğraflarını çektim ama istediğim gibi güzel bir kare yakalayamadım. Bunu da en son kapıdan çıkarken öylesine çekmiştim. Rose, çok beğenince bunu da koydum buraya.


Bu da apartmanın zemin katının penceresi. Ben çömelmiş fotoğrafı çekerken evin sahipleri geldi. Bir şaşırdım, "Saksılar hoşuma gitti, fotoğraflarını çekiyorum, ev sizin mi?" dedim, o da şaşırmıştı "Evet" dedi. Çekmiştim zaten ama yine de "Çekebilir miyim?" dedim, "Tabiki!" dedi gitti ama DELİİİ demiştir muhtemelen.


Bu gül de o bahçedeydi. Annemin "Şurdaki gül çok güzel onu da çek onu daaaaa" şeklindeki yüksek ısrarları üzerine çektim. Özensiz çekmiştim ama bu tam tepeden, hoş olmuş. Yine -sevgili- Rose (adıyla da uyumlu oldu değil mi?) bunu çok beğenince bloga ekledim. 
Sanırım en sevdiğim fotoğrafım artık bu!

Sizce de tam üstüne bir quote (alıntı, anlamlı söz falan) yazmalık fotoğraf olmamış mı?


 Bulanıklık için kusura bakmayın komşular! Araba hareket ediyordu --köye doğru! :) 

Haftasonu boyunca böyle gezdim. Violet'in (teyzemin kızı) hediyesi çantam, yıldızlı fularım, makinem ve makinemin çantası hep boynumdaydı. Hepsi de en sevdiğim eşyalarım listesindeler.(Evet öyle bir liste var) O yüzden bu kareyi çekme gereği duydum.

Yazı uzun oldu, köyle ilgili çok foto yok ama yine de onları sonra paylaşırım diye düşündüm. 
Şimdilik

até mais



Yorumlar

  1. Çok beğendim fotoğrafları! Özensiz demişsin ama en çok da gül fotoğrafını beğendim ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en beğendiklerimden biri oldu. :)

      Beğenmene acayip sevindim, bir yorum daha gelmiş fotoğrafları beğendim diye. Yorumları görünce beğenmişler beğenmişler diye bağırarak zıpladım odamda :D

      Sil
  2. Ama gecenin şu saatinde içindeki tüm gezme isteğini ortaya çıkardın, koşa koşa fotoğraf çekesimi getirdin. Ayıp değil mi haaa :D
    Bir sonraki sefere oturmak istediğin yer nasıl güzelmiş öyle ya, bayıldım!
    Fotoğraf çekerken yakalanınca insan kendisini #sapıkröntgenci gibi hissediyor değil mi :D Halbuki sadece fotoğraf çekiyoruz ne varmış yani :)
    Son olarak Pull & Bear sen mesajı aldın, adresimi hemen gönderiyorum. Kargolar kocaman van'i alır mı bilmiyorum ama, bir denemenizi tavsiye ediyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duuur sen dahaaa ben kıbrısa döneyim, kaleyi bir gezeyim! Sen o zaman gör :)

      Biz de çok beğendik, Antalyaya yolun düşerse git sen de ;)

      Gece baskın yapıp kaçıralım biz onu valla bak!!!

      Sil
  3. Fotoğrafları çok beğendim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun beni ne kadar mutlu etti a n l a t a m a m !!!!

      Mutluluktan zıpladım!!

      Çoook teşekkürler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

17 Ay Sonra...

Moody'nin Ic Sesinden: Güzellige Dair

Sonunda benim de yüzüm gülüyor be!